EDEBİYATTA TOPLUMSAL GERÇEKLİK NEDİR?
EDEBİYATTA TOPLUMSAL GERÇEKLİK NEDİR?
Edebiyatta toplumsal gerçeklik 19.- 20. yüzyılda ortaya çıkan bir akımdır. Bir diğer değiş ile sosyal gerçekliktir. Ancak sosyalist gerçeklik ve sosyalizm ile karıştırılmaktadır. Aralarında bazı benzerlikler olmasına karşın farklılıklarda bulunmaktadır. Toplumsal gerçeklik insan ve insanın oluşturduğu topluma özgüdür. İnsanı eleştirmeye ve farkında olmaya iter. Sanatta ve kitapta her yerde karşımıza toplumsal gerçekleri göz önüne serer. En çok plastik sanatlarda karşımıza çıkar. Bu başlık altında bir çok ressam çizimlerini yapmıştır. Bir diğer alan ise yazılan kitaplar ve makalelerdir. Bunlarla birlikte toplumsal gerçeklik akımı insana ulaşmak için tüm yolları kullanır.
Toplumsal gerçekliğin ortaya çıkması idealizm ve romantizm ile alakalıdır. Aması ise yaşanan olaylar ve düşünceler karşısında idealizm ve romantizme karşı bir görüş ortaya koymaktır. Edebiyatta toplumsal gerçeklik bu şekilde toplumu daha iyi bir şekilde bilinçlendirme olanağına dikkat çeker. Bireyin, bencillikten uzak durması gerektiğini anlatır. İnsanın içinde yatan iyi duyguların canlanmasını sağlar.
Türkiye'de edebiyatta toplumsal gerçeklik akımı 50'li yıllardan itibaren gün yüzüne çıkmıştır ve çok büyük bir etki yaratmıştır. Ne yazık ki Türkiye'de bu akım sanat ve edebiyat ile birlikte politik olarak da tepki görmüş ve tartışmalara yol açmıştır. Bu nedenle de insanlar arasında ayrışma yaşanmıştır.
TOPLUMSAL GERÇEKLİK
Edebiyatta toplumsal gerçeklik, Marksist bir görüşü benimseyerek ilerleyen bir düşünce tarzıdır. Sanayi Devrimi zamanında insanların düştüğü durumu farkında olan kişiler, bunu bireylere de aktarmak istemiştir. Böylece toplumsal bir kalkınmanın olabileceği kanısına varılmıştır. Toplumsal gerçekliğin ana kuralı ''gerçek olan'' her zaman ortaya konulmalıdır. Ele alınan konular geçmiş, gelecek ve o güne dair olan gerçeklerdir. Bireylerin kandırılmaması ve kullanılmaması gerektiğini düşünürler.
Yazar ve sanatçı bu gerçeklikleri çarpıtmadan ve politikayı kullanmadan karşıdakine saf olarak aktarır. Burada istenen insanın kendi kararını kendisinin vermesidir. Böylece insan ilk önce bireysel olarak sonrada toplumsal olarak kalkınabilir. Edebiyatta toplumsal gerçeklik , insanın yaşadığı hayatın, hayat standartlarının ve gelinen durumun farkına varılmasını sağlar. Özellikle işçi ve köylü sınıfını korurlar. Yaşam standartlarının eşit olması gerektiğini savunurlar. Burada bir insanın sahip olduğuna diğer insanında ulaşabilmesi gerektiği düşünülür. Toplumsal geçeklik içerisinde insanın değerini ve yaşamını para belirlememelidir. Türk edebiyatında bu akımı benimseyen oldukça çok sanatçı ve yazar vardır. İlk akla gelen dönemin usta yazarları; Nazım Hikmet, Atilla İlhan, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir ve daha birçok isim toplumsal gerçeklik için eserler vermiştir.
Yorum Yap
Biyografi Nedir? Nasıl Doldurulur?
İlgili Yazılar
William Shakespeare’in Ünlü 10 Tragedyası
William Shakespeare’in Ünlü 10 TragedyasıWilliam Shakespeare’in Ünlü 10 Tragedyası Ort...
Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya Kitabındaki Eşsiz Atmosfer
Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya Kitabındaki Eşsiz AtmosferCesur Yeni Dünya, MS 2450 yıl...
AYDINLANMA ÇAĞININ ÖNCÜLERİNDEN OLAN YAZARLAR JOHANN WOLFGANG VON GOETHE KİMDİR? EN BİLİNEN ESERLERİ NELERDİR?
AYDINLANMA ÇAĞININ ÖNCÜLERİNDEN OLAN YAZARLAR JOHANN WOLFGANG VON GOETHE KİMDİR? EN BİLİNEN...
Takip Edin
Yakın Zamanda Gönderilenler
